Erteleme Hastalığına Son: Odaklanmayı Artırmak İçin Uyguladığım Yöntemler
Bir projeye başlamak için bilgisayarın başına oturduğumda, kendimi aniden alakasız sekmeler arasında gezinirken veya sosyal medyada kaybolmuşken bulduğum çok olmuştur. Erteleme (prokrastinasyon), benim için sadece bir zaman yönetimi hatası değil, aynı zamanda yönetilmesi gereken bir duygu durumuydu. Yaptığım araştırmalar ve kendi üzerimde denediğim yöntemler sonucunda, odaklanma sorununun iradesizlikten ziyade yanlış stratejilerden kaynaklandığını fark ettim. İşleri son dakikaya bırakmanın yarattığı o stresli adrenalin döngüsünden çıkıp, daha sakin ve verimli bir çalışma düzenine geçmek benim için büyük bir rahatlama oldu.
En büyük düşmanım, yapılacak işin gözümde dağ gibi büyümesiydi. Bu yüzden, işleri yönetilebilir küçük parçalara bölme stratejisini benimsedim. Eğer tamamlamam gereken büyük bir rapor veya proje varsa, kendime "projeyi bitir" demek yerine sadece "ilk paragrafı yaz" veya "dosyayı aç ve başlığı at" gibi çok basit, reddedilemeyecek kadar küçük hedefler koyuyorum. Başlamak, işin en zor kısmı olduğu için bu küçük adımlar o ilk sürtünme kuvvetini yenmemi sağlıyor. Ayrıca, çalışma ortamımı sadeleştirmek bana ilaç gibi geldi. Masamda sadece o an ilgilendiğim işin bulunması ve telefonumu görüş alanımdan çıkarmak, zihnimin dağılmasını ciddi oranda engelledi.
Bu süreçte odaklanma süremi uzatmak ve zihnimi taze tutmak için bazı spesifik teknikleri de rutinime dahil ettim. Bana en çok fayda sağlayan yöntemler şunlar oldu:
Pomodoro Tekniği: 25 dakika tam odaklanma ve ardından 5 dakika mola vererek çalışıyorum; bu sayede beynim yorulmadan uzun süre verimli kalabiliyor.
2 Dakika Kuralı: Eğer aklıma gelen veya önüme düşen bir iş 2 dakikadan daha az sürecekse, onu asla ertelemiyor ve yapılacaklar listeme eklemeden hemen o an hallediyorum.
Zor Olanı Önce Yapmak (Kurbağayı Yemek): Günün en zor, en çok kaçındığım görevini sabah enerjim en yüksekken aradan çıkarıyorum, böylece günün geri kalanı bana çok daha hafif geliyor.
Bu yöntemleri uygulamaya başladığımdan beri, günlerimin daha verimli ve en önemlisi daha stressiz geçtiğini hissediyorum. Mükemmel olmayı beklemek yerine, kusurlu da olsa harekete geçmeyi seçtiğimde erteleme canavarının küçüldüğünü bizzat tecrübe ettim.
Sizin odaklanma konusunda en çok zorlandığınız anlar hangileri? Deneyimlerinizi ve merak ettiklerinizi yorumlarda benimle paylaşın.
- Bilge Kağan
